Saturday 10 December 2016

Fizik Sohbetleri V – Ne anlatsam boş!



Bir önceki makalede gezegenimiz ile evrenin durum ve konumunu değerlendirmiştik. Şimdi ise, üzerinde yaşadığımız gezegeni orijin olarak aldığımızda biz insanların yaşamlarına bir göz atarak başlayalım istedim. Uzay-Zaman hesabına göre 100 yıllık bir insan ömrü gezegenimizi merkez alındığımızda 0.700563757 saniyedir. Ortalama olarak ise bir insan ömrü 0.5 saniyedir ki bu 71.3 yıla denk gelir. Diğer bir deyişle, ortalama bir insanın doğumundan itibaren, dünya, güneş etrafında 71.371914965302722… turu tamamlamıştır. Buradaki mantık basittir. Dünya, Güneş etrafındaki yörüngesini 1 kez tamamladığında; bir yıl geçtiğini varsayarız. Oysa, geçen süre tamamıyla görecelidir. Olan ise; gezegenimizin yörüngesini bir kez tamamlamış olmasıdır.

Uzayda mesafeler KM (kilometre) cinsinden hesap edilemez. Parsek ile ifade edilir. Buna göre, 1 parsek = 3.26 ışık yıldır. Diğer bir deyişle, 30.857E12KM eder. Yani 30,857,000,000,000KM dir (30 Trilyon, 857 Milyar Kilometre). Fakat 3000 ışık yılından sonra, parsek kullanılamaz. Çünkü hata payı artar. Onun yerine doğrudan ışık yılı kullanılır. Işık yılı, ışın bir yılda aldığı mesafedir. Bu değer, 299,792,458 m/s yani yaklaşık saniyede 300 bin km’dir.  

Temiz bir gecede gök yüzüne baktığınızda görebileceğiniz en yakın yıldız Proxima Centauri 4.24 ışık yılı uzaklıktadır. Bu demektir ki; ışığının bize gelmesi 4.24 yıl alacaktır. Başka bir deyişle; en yakın yıldızın 4.24 yıl önceki halini görürüz. Öte yandan gözlemlenebilmiş en yakın galaksi Canis Major Dwarf ve güneşten uzaklığı 25000 ışık yılıdır (236 katrilyon KM uzaklıktadır). Hayal edebileceğinizden çooook daha uzaklıkta, milyonlarca ve hatta milyar ışık yılı uzakta galaksiler ve galaksi kümeleri yine milyarlarca sayıdadır.



Üzerinde yaşadığımız gezegen yalnızca güneş etrafındaki yörüngesinde 230 km/s (828000 km/saat) hızla dönmüyor; aynı zamanda galaksinin etrafında 721000 ila 935000 km/saat hızında dönmektedir. Bununla da kalmıyor ve uzayın derinliklerine doğru ve göreceli olarak 40 km/s (144000 km/saat) – 600 km/s (2.16 milyon km/saat) hızla uzaklaşmaktadır. Bilmediğimiz bir yerlere doğru hep birlikte yol alıyoruz. Kuyruklu yıldızlar ve devasa meteorlarla çarpışmaktan kıl payı kurtuldukça seviniyor ve yolumuza devam ediyoruz.

Eğer evrenin kendisini orijin alarak yaşam süremizi hesap etmek isteseydik; sıfıra en yakın sayıya ulaşırdık ki bu bir mili saniyeden bile azdır. Gözünüzü açıp kapamanız en az 1/4 ve en çok 1/3 saniye alır. 1 mili saniye ise saniyenin binde biridir. Bir an, sadece bir an, bir ateş böceği gibi parlar gideriz…

Bunları ve daha fazlasını sayısız kez insanlara anlatmaya çalıştıysam da; “gündelik hayatımızda bu bilgilerin ne anlamı var?”, “ne faydası var?” yanıtlarıyla karşılaştığım için daha detayına girmeyeceğim ve biraz geciktirmiş olsak ta, bir sonraki bölümde ışık konusuna gireceğim.

Sevgiyle ve bilimle kalın…

İnşallah…

No comments:

Post a Comment