Tuesday 31 August 2010

Dere Soykırımına Dur Diyelim


Sayın Okur, Türk Milletinin saygıdeğer evlatları, biz Türkler, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları size yani bize sesleniyorum.

Yaşam su ile başladı. Bütün büyük semavi dinler bunu anlatırlar. Dinizmizde hayatın sudan başladığı açıkça anlatılmıştır. Anne karnındaki minik insan embriyo bile su içinde yaşama başlamaktadır. Kutsal kitaplarda anlatılan su, hayatımız ve hayatı birlikte paylaştığımız tüm canların hayatı için kutsaldır. Yani denizler, akar sular, dereler, nehirler. Bunlar bizim can damarlarımızdır. Su yaşam için bir mucizedir. Kana kana içeriz, yemek , çay yapar, onunla temizleniriz. Tarlamızı, bağ ve bahçelerimizi onunla sularız. Topraktan çıkan her tane onunla hayat bulur.
Su bizim için bu kadar değerliyken onu el üstünde tutmak gerekir değil mi? Onu korumak, uğruna mücadele etmek gerekir. Gereğinde uğruna feda olmak ...

Yıl 2010, yer Türkiye Cumhuriyeti. yönetim AKP hükümeti. Eylem : Tüm Yurttaki Suların Pazarlanıp 49 yıllığına kiraya verilmesi. Peki ne amaçla ? 1700 Hidro Elektrik Santrali (HES) ile elektrik üretilmesi planlanmaktadır. Üniversite yıllarından kalma bilgimizle Hidro Elektrik Santrallerinin kirli atık bırakmayan temiz santraller olduğunu anımsarız. Bu durumda nedir bu tantana diye soranlar mutlaka vardır. Sağır sultan bile duymuş olsa benim vatandaşlarımdan mutlaka duymayanlar vardır. Coğrafi bilgileri okul kitaplarına sıkışıp kalmış vatandaşlarım da olsa gerek ki bazıları akp hükümetinde iş bulmuşlar sanırım; hatta daha traji-komiği DSİ gibi kurumlarımızın içinde iş bulabilmiş olmaları olsa gerek.

Okurum, bilirsiniz ki Karadeniz bölgemiz akarsuları, yemyeşil doğası, yaylaları ve bol yağış alan iklimiyle dillere destan bir cennet parçasıdır. Doğa tüm bu güzelliğini sudan almaktadır. Evet su..

Cumhuriyet tarihi boyunca projeli veya tamamlanmış 700 HES ten söz ederken şimdi bir çırpıda 1700 HES ne müthiş bir atılım gibi geliyor kulağa. Cahil kulaklara ! Evet okurum 1700 adet dedim; yanlış okumadınız. Peki bu kadar çok HES ne kadar elektrik üretir diye soracaksınız. Söyliyeyim : toplam elektrik üretiminin %5'i kadar üretecek ! Madem bu kadar az, niye bu kadar çok HES yapıyorlar. Yanıt yine kolay ancak çok vahim; bütün ırmaklar, dereler pazarlanmış; şirketlere kiralanmış durumda. Şimdi el ele verme ve bu talanı durdurma zamanıdır okurum, vatandaşım. 500 metre arayla yapılan HES ler akarsularımızın bütün canını almakta ve doğaya hiçbir şey bırakmamaktadır! Yüzde on can suyu diye tabir ettikleri; dereye bir miktar su bırakmayı bile erkan ziyaretlerinde yapmakta olduklarına yöre halkı ve yüzlerce, binlerce doğa gönüllüsü bizzat şahit olmaktadırlar.

Bu vahamet karşısında biz İzmir'li doğa sever bisikletçiler olarak sessiz kalmamaya karar verdik. Arkadaşlarımıza , dostlarımıza anlattık. Doğa Derneğine. karşı Bisiklet'le paylaştık. Derken haber hızla dağıldı ve katkı vermek isteyenler çığ gibi büyüdü. Şimdi yurdun birçok ilinden yüzlerce bisikletli, doğa sever bize katılmak istiyor ve eylül ortasının gelmesini dört gözle bekliyorlar. Bu yurdumun görüp göreceği en büyük eylem olsun istiyoruz. Eğer LOÇ vadisindeki talanı durdurursak; tüm talanların sekteye uğrayacağına inanıyoruz. Bizim başarımız tüm illerdeki vatandaşlarımıza örnek olacak ve onları ateşleyecektir. Bu ateş ise kimleri yakacaktır acaba ? Çevre ve Orman Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, DSİ daha kim bilir kaç tane bakan, müdür değişecek... hatta dereleri kiralamış şirketlerin yönetimlerini... Bu dereler bizim diyen halkın karşısında; kimin malını kime pazarlıyorsun demiş olacağız !

Siz de gelin. İster Karadenizli olun, ister Trakyalı, ister sofu olun, ister sıradan, ister doğa aşkıyla sarhoş olun, ister çime bile basamayan temizlik hastalarından, ister hükümet taraftarı olun, ister statükocu...ne olursanız olun kendiniz için , çocuklarımız için, bugümüz ve yarınımız için, orada yaşayan halk için, tüm canlar için gelin hep birlikte LOÇ'a gidelim.

Sevgilerimle.

Monday 23 August 2010

Bisiklet ile Uzaklara Yolculuk - IV

Ve işte artık yollardayız...

Yolun en sağındayız, dikkatliyiz. Ve Rüzgar saçlarımızda.. tenimizde.. işte mutluluk.

Rotamızı çalıştık, nereye ve hangi yollardan gideceğimizi biliyoruz. Nerelerde molalar vereceğiz, soda-ayran içip; yemek yiyeceğiz. Nerede denize gireceğiz , hangi derelerde serinleyeceğiz. Hepsini detaylı olarak çalıştık. Bilmek özgürlüğümüzün daha da hafif olmasına yardımcı oluyor.. Adeta kulaklarımızda U2' nun White As Snow şarkısını dinler gibiyiz.

Bu yazımızda kamp yeri seçimi ve çadır kurulumu konusunda lakırdı yapacağım.

Unutulmamalı ki, çadır kurmanın kuralları vardır ve her yerde çadır kurulmaz. Kampinglerde çadır kurmak kolaydır, ama eğer bulunduğunuz yerde kamping olmazsa ve doğada çadır kurmak zorunda kalırsanız aşağıdaki konulara dikkat edin.
1- Hava kararmadan önce çadır kurma yerinizi bulun.
2- Çadırınızı, zeminini iyice göremediğiniz ve karanlık araziye kurmayın, genelde benzin istasyonlarının yakınına çadır kurun. Çadırın kapısının görmeniz gereken yöne doğru olmasına dikkat edin.

3- Çadırınızı kuracağınız yerde gece karanlığı basınca çevreyi aydınlatacak ışık kaynağı olup olmadığını kontrol edin ve çadırınızı ışık kaynağının yakınına kurun.

4- Çadırınızın otomobil geçiş yollarına uzak olmasına özen gösterin.

5- Çadırı çukur yerlerde kurmayın. Gece eğer yağmur yağarsa, su çadırınızın altında toplanır.

6- Bisikletinizi çadırdan güvenliği uzaklığa park edin ve yan ayak üzerinde duruyorsa eğimi çadır yönüne olmasın. Böylece eğer bisikletiniz düşerse, sizin üzerinize düşmesini engellemiş olursunuz.

7- Bisikletinizi çadırın kapısı yönünde ve çadırdan çıkmaya gerek kalmadan rahatça görebileceğiniz bir yerde park edin.

Bazen bir kamping alanı veya benzin istasyonuna yakın bir yer bulamazsınız ve doğada çadırınızı kurmanız gerekebilir.


Kamp Yeri Seçimi

Kamp yeri seçimi deneyim gerektirir. Bu deneyimi doğada kalma sürenizi arttırdıkça öğrenirsiniz. Ayrıca Gıda ikmalini son dakikaya bırakmamalısınız.

Kamp kurmayı tasarladığımız bölgeye ulaştığımızda gece olmadan kamp yerini seçmeliyiz. Öncelikle mümkünse su kenarına yakın, zemini taşlık olmayan ve çadırımızı rahatça oturtabileceğimiz bir alan bulmalıyız. Yer seçiminde kesinlikle kuru dahi olsalar nehir ve dere yatakları tercih edilmemelidir. Yüksek yerlere yağan yağmurlar kısa sürede sel halini alarak su yatağını doldurabilir. Yine bu yer, kış mevsiminde çığın düşebileceği yamaç kenarları olmamalıdır. Çürümüş ağaç gövdeleri yakınına çadır kurmamalıyız. Çıkabilecek sert bir rüzgar bu ölü gövdeyi çadırın üstüne düşürebilir. Çadırımızdan yüksek olmayan hiçbir yükseltinin yer almadığı düz alanlar fırtınalı havalarda çadırımıza yıldırım düşme ihtimalini attırırlar.Seçeceğimiz yer vahşi hayvanların su içmeye geldikleri yol üzerinde yer almamalıdır.Su kenarında isek bıraktıkları izlerden bunu anlayabiliriz. Yaz mevsiminde dağlık arazilerde gece ve gündüz arasındaki ısı farkı kayalıkları çatlatarak taş yağmurlarına neden olurlar. Bu nedenle yer seçiminde bu konuda dikkatli olmalıyız.Çadır kurmaya karar verirken rüzgarı dikkate alarak mümkün olduğu kadar rüzgardan korunmuş bölgeyi tercih etmeliyiz.

Yer hakkında karara vardıktan sonra zemin taş, dal gibi parçalardan tamamen temizlenmelidir. Bu parçalar temizlenmez ise çadırımızın zeminini kesebilirler ve bu taşlar ayrıca yattığımızda çok rahatsızlık verirler. Çadırımızı kurduğumuz arazi eğimli ise çukurda kalmış bölgeden daha yukarıya kurmaya ve başımızı koyacağımız yerin yukarıda kalmasına özen göstermeliyiz.
Çadırımızın kapısı dağ ve vadi rüzgarlarından etkilenmeyecek yöne bakmalıdır.
Kaynak olarak aşağıda size vereceğim sitedeki bilgileri de değerlendirmenizi öneririm.

Geçtiğiniz köylerde, kahvehanelerde yeni ve güzel arkadaşlıklar üretin.
Yokuşlarda, rüzgarda sabırlı olun ve her zaman mümkün olan en düşük vitesi kullanın.
Bisikletle uzaklara yolculuk yapacaklara iyi ve keyifli yolculuklar dilerim. Sevgiyle pedallayın.

(Yazı Dizisi Bitti)

Not : Tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunuzda cep telefonunuzun kolay ulaşılabilir ve her zaman şarjlı olmasına özen gösteriniz.
Ayrıca Jandarma, Polis , Acil Tıbbi Yardım alacağınız ambülans servisi ve/veya rotanızda bulunan sağlık merkezleri veya hastanelerin telefonlarını mutlaka cep telefonunuza kaydedin. Mümkünse bu numaraları kısa yol tuşu yapın.


Kaynak :
http://www.mudadosk.org/wiki/index.php/Çadırlar
http://www.erdoga.org/page.php?page=malzemeler
http://www.avlak.com/dogada-yasam-av-yaban-doga/42-cadir-secimi-ve-kurulmasi.html

Bisiklet ile Uzaklara Yolculuk - III

Ve artık bir bisikletimiz var ve yolculuğumuzda yanımıza alacağımız malzemelerimiz hazır. Sürüş tekniği hakkında bilgi sahibiyiz ve heyecanımız dorukta yolculuğa çıkacağımız gün ve saati bekliyoruz. Bilirsiniz yaşamda en keyifli olan varılacak olan nokta değil yolculuğun kendisidir. Hedefe vardığımızda bunu tam olarak anlarız. Şimdi bize gerekli olan bir rotadır. Nereye gideceğiz ? ve Nereden başlamalıyız ?

Rotamızı planlayabilmek için google maps veya daha iyisi mapmyride.com adresindeki haritaları kullanırız. MapMyRide bisiklet için rota çıkarmamıza daha uygundur çünkü mesafe yanında , tırmanış yüksekliklerini kilometre cinsinden konumlandırarak grafik olarak verir. Bu programı kullanarak küçük adımlarla rotamızı detaylandırmaya başlarız. Günde ortalama ne kadar yol gidebileceğimizi kabaca hesaplamıştık. 105 KM. Şimdi bunu harita üzerinde planlamalıyız. Ancak şimdi daha önce hesaba katmadığımız başka faktörleri de hesaba katmak durumundayız. Bölgedeki yolculuk tarihimize denk gelen yıllık ortalama yağış ve rüzgar değerleri. Rüzgar yönü. Yolculuk tarihimizdeki hava tahmin raporları gibi. Rüzgara karşı pedal basmak zordur ve sabır ister. Ayrıca seçtiğimiz rota üzerinde tırmanış diklik yüzdesi ve uzunluğu nedir. Tırmanış yüzdesi yüksek ve uzunsa yine sabırlı olmalısınız. Tırmanışlar, rüzgara karşı gidişler ve yağmur altında sürüşler temiz havada düz yolda pedal basmaya benzemez. Normal şartlar altında 105KM gidebilecek iken olumsuz şartlar altında bu mesafe oldukça azalacaktır. Ertesi gün yolunuza devam edebilmeniz için azaltmak zorundasınızdır. Bunun basit bir hesabı yoktur; şartlara ve sizin performansınıza bağlıdır. Bunları düşünerek en başta harita üzerinde büyük tırmanışlardan ilk yolculuğunuz için kaçınmanızı öneririm. Hava raporlarını dikkatle birkaç kaynaktan incelemelisiniz. Rüzgar yönü çok önemli olacaktır. Eğer yolculuğunuzu planladığınız bölgede daha önce yolculuk yapmış bir tanıdığınız varsa; ondan daha detaylı bölge hakkında bilgi toplamaya çalışın. Bir diğer detay ise rotanızı planlarken rotanız üzerinde yeteri miktarda köy, ilçe, yerleşim birimi bulunmasına özen gösteriniz. Otoyollardan mümkün olduğunca uzak durmaya, trafiğin daha az olduğu ara yolları kullanmaya çalışın. Belki bu yolunuzun biraz daha uzamasına neden olabilir ancak yol güvenliğiniz için daha iyidir.

Rota planlaması çok önemlidir; bunu hassasiyetle ve yeterince zaman ayırarak yapmanızı önemle tavsiye ederim.

Tavsiye edeceğim ilk rotalarınız :
Çanakkale'den başlayıp, Kaş'a kadar sahil şeridinden bir rota çizebilirsiniz.
veya Karadeniz için Sinop'tan başlayıp Artvin'e kadar bir rota oluşturabilirsiniz.
ya da İzmir'den başlayıp Kapadokya'ya kadar bir rota yapabilirsiniz.

Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın.

Bisiklet ile Uzaklara Yolculuk - II

Bisikletimiz ile uzaklara yolculuğumuza başlarken bisiklet seçimi ve sürüş tekniğimiz üzerinde durmuştuk. Bugün ise yanımıza alacağımız malzemelerden bahsedeceğiz. Diyelim ki 1000 KM nin üzerinde yurtiçi ya da yurdışı bir yolculuktan bahsediyoruz. Ortalama hızımızın 17.5 km/saat olduğunu ve günde yaklaşık 6 saat pedal basabildiğimizi düşünecek olursak günde ortalama 105 KM yol gidebileceğiz. Bu durumda basit matematikle gidiş yolculuğumuz 9.5 gün süreceğini hesaplarız. Ön koşul olarak hiç aksilik yaşamayacağımızı veya yorgunluktan 1 veya 2 gün hiç pedal basamayacak durumda hiç olmayacağımızı varsaydık. Halbu ki daha gerçekçi olacak olursak bu süreye %30 yanılma payı koymayı tercih ederim. Bu durumda süre 12.5 gün eder. 2 haftalık tatilimiz olduğunu ve dönüşümüzü otobüs , tren veya uçak ile yapacağımızı da varsayacak olursak, demek ki 12.5 + dönüş süresi kadar gün yollardayız demektir.

Bu süre içinde bize neler gerekecek ?

Öncelikle bisikletimize bir bagaj satın almalıyız. 25 KG taşıma kapasiteli bir bagaj olmasına özen göstermeliyiz. Çünkü yanımıza alacaklarımız için bu tipte bir bagaj yeterli olacaktır. Bisiklet bagajları için yapılmış çantalar mevcuttur. Bütçemize uygun bir bagaj çantası satın alırken litresine ve su geçirmezlik özelliğine dikkat etmekte yarar olacaktır.

Şimdi ise malzemeleri sıralamaya başlayalım :

Eğer bu yolculuğu yaz aylarında planlıyorsak en az 1500mm/cm2 su geçirmezlik özelliği olan çift katlı bir çadıra ihtiyacımız olacak. Ne zaman nerede yağmura yakalanacağınızı asla bilemezsiniz. Yağmura yakalandığınızda matınızı ve belki açıkta kalan çantalarınızı korumak için plastik hazır çöp torbaları çok faydalı olacaktır. İyi bir uyku tulumu almalıyız (tavsiyem normal dayanımı en az -5C gibi olmasıdır). Hava sıcak olduğunda örtünmeyebiliriz. Hafif ve kaliteli bir mat. Ya da dilerseniz hava yatağı alabilirsiniz. Bu durumda hava yatağının pompasını da ihmal etmeyiniz. Böylece temel kamp malzemelerimizi saymış olduk. Bunun yanısıra yemek pişirmek durumunda kalabilirsiniz; küçük bir gaz ocağı ve bir kamp tavası ile çatal, kaşık almayı ihmal etmeyiniz. Eğer çok sapa yerlerde kamp kurmayı planlamıyorsanız, Türkiye için kamp yemek malzemelerine bence gerek olmayacaktır. Bunun yanında bir isviçre çakısı mutlaka yanınızda bulundurun. Tırnak makası, kamp lambası, çakmak, yedek piller, bir radyo, gps cihazı, cep telefonu, gözlük, yağmurluk, bir kazak, yeteri miktar termal çorap, termal iç çamaşır, iğne iplik (ne zaman nerede işe yarayacağını önceden bilemezsiniz..), yedek matara, şampuan, anti-bakterial sabun , havlu, şort, mayo, güneş kremi (20 faktörden az olmamalı ve çok gerekli), terlik vs. Ayrıca bazı ilaçların da yanınızda bulunmasında yarar vardır. Eğer alerjik veya astım gibi ciddi bir rahatsızlığınız varsa bunu doktorunuz ile konuşunuz. Bunun dışında yara spreyi veya tentürdiyot , sargı bezi, yara bantı, ağrı kesici ilaç ve ağrı kesici krem (veya merhem). Ayrıca yanınızda C ya da multi vitamin bulundurup, düzenli kullanmanızı öneririm. Diare için ilaç ve ayrıca ateş düşürücü haplar. Günümüzde kene riski olduğu için kene spreyi ve yanında sivrisinek için de sprey almanızı (ayrı ayrı) öneririm.

Gördüğünüz gibi malzemelerimiz gittikçe artıyor; çanta litresinin önemi işte yavaş yavaş belirmeye başladı. Bisikletiniz için bakım ve onarım malzemeleri de yanınıza almalısınız. Alyan anahtar, yedek cıvatalar (örneğin bagaj bağlantı cıvataları lazım olabilir), yedek iç lastik (4 adet olabilir), Lastik yama seti veya lastik yama spreyi ya da en başta lastiklerinize SLIME doldurabilirsiniz. (Slime lastik patlamasını önleyici sıvı bir maddedir. 1 şişe yarı yarı bölünerek ön ve arka lastiklere yola çıkmadan önce doldurulur), yedek fren pabuçları (en az 4 adet), eğer bisikletiniz disk frenli ise bu durumda ön ve arka diskler için birer adet balata almanız ihtiyaç halinde sizi yolda kalmaktan kurtarabilir. Ayrıca 1 adet fren teli ve pompa, su matarası. Tüm bunlar sizin ve bisikletinizin yolda kalmaması için gerekli olabilecek malzemelerdir. Ayrıca sizin güvenliğiniz için olması gereken bir iki temel malzeme vardır. Kask ve eldiven. Ancak bunlar yeterli değildir çünkü hava çok sıcak olduğunda terleme arttığında rahat edebilmeniz için bir bandanaya veya benzeri hazır malzemeye ihtiyacınız olacaktır. Terlemiş olarak yokuşları soluk soluğa tırmandığınızda sizi harika bir iniş bekler ama aynı zamanda çok terli olacağınız için sağlınız için tehlikelidir. Kolayca göğsünüzü hem de hiç anlamadan üşütebilirsiniz. Bunun için yanınızda rüzğarlık bulundurmalısınız. Eğer ola ki rüzğarlığınız yoksa bu durumda iniş esnasında mutlaka göğsünüze rüzgar kesici olacak bir kaç gazete sayfası yerleştirin.

Akşam karanlığı çökmeye başladığında oto yollarda görünürlüğünüzü sağlayacak reflektörlü yeleğe, bantlara ve arka stop ışığına ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca yolu daha rahat görmek ve karşıdan gelen araçlar tarafından da kolaylıkla fark edilmek için bir veya iki ön lamba kullanmalısınız. Bir adet bisiklet üzerinde bir adet de kask'ınıza monte edebilirsiniz.

Eğer bisikletinizin pedal sistemi spd ise bu durumda kamp esnasında rahat yürüyebilmeniz için spd ayakkabılarınızı da havalandırmak için yedek bir yürüyüş ayakkabısına ya da sandalete ihtiyacınız olacaktır.

Tüm bunları hazırladığınız da bile mutlaka eksik birşeyler kalacaktır. O eksikleri hissettiğinizde yoldan temin edebilmeniz için yeteri miktar bütçe ayırmayı unutmayın. Paranızı bankada tutun ve yeteri miktar yanınıza alın. Standart bir bisikletçi ortalama günde 20 TL su-ayran-soda ve yiyecek için harcama yapar.

Sürüş sırasında küçük molalar verip kurutulmuş kayısı, erik, üzüm, fındık, ceviz ve badem karışımı atıştırmanızı öneririm. Sıvı ihtiyacınızı soda-ayran içerek gidermeniz, mineral dengenizi daha iyi bir dengede tutmanıza yardımcı olacaktır.

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere hazırlıklarınız için kolay gelsin diyorum.

Bisiklet ile Uzaklara Yolculuk - I

Çağımızın en değerli buluşlarından biri bisiklettir. Doğayı atıklarıyla kirletmeden, ses kirliliği yapmadan, insan yaşamı için en zararsız hızda dünyayı gezebilmenin aracıdır da ondan.  Bisikletimiz ile uzaklara yolcuğumuza başlarken üzerinde duracağımız konuların başında bisiklet seçimi ve sürüş teknikleri geliyor. İlerleyen zamanda diğer konuları da birer birer burada konuşacağız.

Nasıl bir bisiklet seçmeliyim ?
Günümüzde bisiklet marka ve model çeşitliliği oldukça tatmin edici noktadadır. Konumuz uzaklara yolculuk olduğu için Yol Bisikleti üzerinde durmayı düşünüyorum. Yol Bisikletleri 28 inç lastik çapı ve 14 kg ve altında olmaları bakımından uzun sürüşlere uygun olarak geliştirilmişlerdir. 24, 28 veya 30 vitesli modelleri bulunan yol bisikletlerinin yokuş performanları da gayet tatminkardır. Bacak boyunuza uygun kadroyu seçmekle işe başlamalısınız. Uygun kadro boyutunu saptamak için öncelikle 'Bacak-Arası Boyunun ölçümü yapılmalıdır. Bunun için dik durarak bacaklarınızı aralayın ve bir duvara yaslanın. Bacak arası boyunu mümkün olan en iyi hassasiyette ölçebilmek için bacak arasınızdan (yani bisiklete oturduğunuzu düşündüğünüzde; bacak bitim noktanızdan) ayağınızın yere bastığı yere kadar olan mesafeyi ölçün. Sonra bunu 0.67 ile çarpın. Elde edeceğiniz rakam sizin bisiklet kadro boyunuz olacaktır. Eğer boyunuz çok uzunsa elde edeceğiniz rakamdan 20 - 30 cm kadar daha kısa kadroyu tercih etmeniz sizin için daha konforlu olacaktır. Bisikletinizi satın alırken buna dikkat etmeye çalışın. (not : buradaki hesaplamalar yol bisikleti için uygun hesaplama yöntemidir).

Bisiklet seçimi sizin bütçeniz ile doğru orantılıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken noktaların başında seçmeyi düşündüğünüz bisiklet markasının servis ve yedek parça imkanlarının iyi araştırılmasının geldiğidir. Yerli ve ithal birçok bisiklet markasının bulunduğu gümüzde servis ve yedek parça sürdürülebilirliği olan markaları tercih etmenin önemi üzerine düşünmenizde fayda olduğudur. Öte yandan uzun yola çıkmanın bir diğer gerekliliği ise bisikletinizle çadır, uyku tulumu ve diğer eşyalarınızı taşıyor olacağınızdır. İlk yatırım maliyeti düşük olsun diye ucuz, çok ağır ve en az 24 vitesin altında bir bisiklet ile yol çıkmanın size getireceği zorlukları önceden biliyor ve hesaplıyor olmanızdır. Hiçbir yol sonsuza kadar düz değildir. Yaşadığımız gezegen dağlarla doludur. Dolayısıyla yolunuz üzerinde birçok yokuş çıkacağınızı ve yokuş tırmanışları yaparken de daha çok vitese ihtiyaç duyacağınızı unutmayınız.

Size uygun olan bisiklet seçimini yaptıktan sonra kaslarınızı bu yolculuğa hazırlamanız gereklidir. Çünkü bisikletinizin motoru sizsiniz. Bisiklet sürüş tekniklerinden biri yüksek devirli sürüş tekniğidir. Bu tekniğin faydalarını ve bu tekniğe nasıl geçebileceğinizi bu yazıda bulabilirsiniz. Ayırca neden veya niçin sorularınızın yanıtlarını da bulabileceğinizi düşünüyorum. Yüksek Kadans (Seri pedal çevirme) uygulayanlar bisiklet sürüşlerinin ve sağlıklarının kalitesinin çok artığını, bu yöntemin getirilerini bisiklet sürüş kalitelerinin her yönüne yansıdığını sevinçle dile getiriyorlar. Şüphe götürmez bir gerçektir ki yüksek devirli bisiklet kullanımı her türden aerobik antremanları için başka hiçbir tür antrenmanın veremediği ödülleri vermektedir.

En önemli örnek olarak, azalan diz eklem problemleri, yoğunluğu artan kas oranı, kas dayanıklığının artması, yüksek devir sayesinde kaslarda ve bütün bacakta kılcallanmanın artması, aynı zamanda kas sertliğinin süratle bertaraf edilmesi ve kasları daha yüksek oranda yağ yakımına zorlaması, artan metabolizma hızı, kasların daha çabuk toparlanması olarak sayabiliriz Yüksek devirde bisiklet kullanımı kaslara daha az yük bindirdiğinden dayanım kas tipi olan yavaş kasılan kas tipini (slow twich muscles) fazlalaştıracaktır. aynı zamanda kaslarda oluşan laktik asit birikiminin bertaraf edilmesini hızlandıracaktır. Yüksek devirle pedal çevrilmesi beyin ile kas arasındaki sinir iletim hızına dayanmaktadır. Yüksek kadans ile sürmeye alıştıdığımızda kadans ortalaması artacak ve dolayısıyla vücut kimyamız olumlu yönde değişecektir. Etkilerini artan hareket hızı, çeviklikte gösterecektir. Bu şekilde sürdüğümüz zaman bütün aktivitelerimiz hızlanmaktadır. Nasıl çalışmalı, öncelikle yüksek rpm (dakikadaki devir hızı) çevirirken de eğer alışık değilseniz kendinizi sakatlayabileceğinizi uyarmakla işe başlayalım, her zaman sağduyunuzu kullanın ve kendinizi sakatlıklardan korumak için gerekli önlemleri (ısınma, soğuma, esneme, yeteri kadar yüklenme vs) alın. Yüksek devirde amaç kasları zorlamayacak düşük bir viteste çevirmektir, zaman içinde geliştikçe hem yüksek devir hem de düşük viteslerde de çok iyi güçleri uygulamaya başladığınızı göreceksiniz, ama öncelikle bacağımızı yüksek devire alıştırmamız gerekiyor. Başlangıçta herkesin yüksek deviri farklı olabilir, birisi dakikada 100 devirde devamlı çevirebilirken bir diğeri 90 devirde bisiklet üzerinde hoplamaya başlayabilir, bizim amacımız öncelikle normal çevirmemizden 20-30 devir fazla ya da fazla devamlı çevirebileceğimiz bir devire ulaşmak olacaktır… İşe normalde kaç devirle çevirdiğinizi bulmakla başlayabilirsiniz… Eğer devir sayacı olmayan bir kilometre saatiniz varsa işiniz biraz daha zordur. Hesaplamak için pedal her tam turu bir çeviriş olarak saymak üzere 5 saniye sayıp 12 le çarparsanız "yaklaşık" dakikada olan deviri (rpm) bulursunuz. Yeni başlayanlar için haftalık örnek program: Uzun düz ve fazla duraksama ve trafik olmayan bir yolda uygulamaya çalışın...

1. gün (ısındıktan ve esnedikten sonra) 80-90 devirle 20-40 dakika arası çevirin, 5-10 dakika dinlenin (mümkünse bisiklet üzerinde kalın size en kolay gelecek bir tempoda gidin), ilk bölümü tekrarlayın ve dinlenin yorgunluk durumunuza göre devam edebilirsiniz veya zamanı, devri kısıtlayabilirsiniz, en önemli ilke kendinizi aşırı zorlamamak ve bitirmemektir .
2. Gün dinlenin (15-20 dk normal zorlamadan rahat biniş temposunda da binebilirsiniz)
3. Gün 90-100 devirle 20-40 dk arası çevirin, 5-10 dakika dinlenin, yorgun değilseniz tekrarlayın.
4. Gün dinlenin (15-20 dk normal zorlamadan rahat biniş temposunda da binebilirsiniz)
5. Gün dinlenin (15-20 dk normal zorlamadan rahat biniş temposunda da binebilirsiniz)
6. Gün 100-120 kadans ile 1-5 dakika arası çevirin, 5-10 dakika dinlenin (mümkünse bisiklet üzerinde kalın size en kolay gelecek bir tempoda gidin) sonra tekrar 100-120 devirle 1-5 dakika arası binin, 5-10 dakika dinlenin, bu şekilde yorgunluk durumunuza göre 5-10 set kadar yapmaya çalışın.
7. gün dinlenin. Sonraki haftalarda süreyi ve devir sayısını gelişme durumunuza göre arttırabilirsiniz. Yüksek Kadans için

Kaynakça : Bisiklet Antrönürlük Eğitmeni Suat Torgay

Saturday 7 August 2010

Tren ve Bisiklet



2010 yılı yeni TCDD Yolcu ve Yük taşıma yönetmeliğine göre Yolcu ve Yük taşımacılığı birbirinden ayrılmıştır. Bu sebeple Yolcu taşımacılığında yük kabul edilen BİSİKLET taşıması 2010 yılı yönetmeliğine göre kabul edilmemektedir!
Bisikletin yük kategorisine alınarak Yolcu taşımacılığında taşımasının kabul edilmemesini başta ECF üyeliği bulunan İstanbul Bisikletliler Derneği ve diğer tüm Bisiklet Derneklerinin başarısızlığı olarak görmemek mi gerekir? 


En Doğal Demokratik hakkımız olan yolculuk etme hakkımızı koruyamayan bisiklet derneklerini sorgulamanın zamanı gelmedi mi?


Aşağıdaki link de Yiğit arkadaşımız İtalya ve Fransa örneklerini vererek TCDD de benzer uygulmanın olmasını talep ettiği forum yazısını okuyabilirsiniz. 
http://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=13959


Ben Yiğit'in dilekçe tipi mesajına aşağıdaki cümleleri de ekledim. Dilerseniz siz de ekleyip yollayabilirsiniz.


"Ayrıca TrenItalia S.P.A(ITALYA) ve SCNF(Fransa) tarafında trenlerde bisiklet taşınmasına izin verirken, ülkemizde şehirler arası tren yolculuklarında neden bisiklet kabul edilmediğini konusunda da beni bilgilendirmenizi rica ederim.


Talebim tren yolculuklarında bisikletimi yanıma alarak seyahat edebilmektir."



TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü Mevzuatlarına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
http://www.tcdd.gov.tr/home/detail/?id=409

Bisiklet ve Sağlığımıza Etkileri

Herkesin bildiği gibi düzenli yapılan egzersizlerin vücutta oluşturduğu ortak cevaplar vardır. Örneğin kan dolaşımının önce hızlanıp sonra üst seviyede regüle olması, solunum hızının artışı, hormonlarımızdaki olumlu değişiklikler, endorfinler aracılığıyla sağladığı psikolojik rahatlık, vb. Tüm bunların yanında düzenli olarak spor yapanların gündelik yaşamlarında işlerini daha rahat yürüttüklerini görmekteyiz. Merdiven çıkma, kaçırılacak olan bir otobüse yetişme, pazar dönüşü eldeki torbaların ağırlığı altında ezilmeme, ev işlerini daha kısa sürede bitirme bunlar arasında sayılabilir.
Bisiklet sporunun ise şişmanlık, stres, metabolizma hastalıkları, sırt ağrıları, yüksek tansiyon gibi vücuttaki olumsuzlukları giderdiği, daha sağlıklı ve mutlu bir insan yarattığı yapılan birçok araştırmada ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte dayanıklılık gücümüzü artırması, stresle baş etmemizde yardımcı olması, kuvvet gelişiminden sonra yağ yakımı ve dolayısıyla kilomuzu kontrol etmemizi sağlaması, eklemlerimizi güçlendirmesi, sırt, bacak, karın ve kol kaslarını çalıştırması ve nihayetinde kondisyonumuzu artırması bunlar arasında sayılabilir. Özellikle bacak ve sırt kaslarını harekete geçiren bisiklet ile zinde kalmak mümkün. Uzmanlar aşırı kilolardan şikayet edenlere bu sporu özellikle öneriyorlar. Bisiklet, kas yapmak isteyen erkeklerin hem eğlenerek hem de para harcamadan yapacakları en keyifli sporlardan. Kadınlar her ne kadar bisiklet sporuna erkekler kadar çok ilgi göstermese de sağladığı faydaları göz ardı etmemek gerekir. Kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları olan osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri spor alışkanlığı ile yakından ilgilidir. Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada da sporun rolü büyüktür. Özellikle düzenli olarak bisiklet kullanımı kemik yoğunluğunu artırarak kadınların ileri yaşlarda osteoporoz hastalığına yakalanma riskini azaltmaktadır. Osteoporoz tedavisinde kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilmektedir ve bisiklet hem eklemlere daha az yüklenilmesi hem de yoğun olarak yapılmadığı sürece diğer sporlara göre daha az yorması nedeni ile orta yaş grubu için uygundur. Bunun yanı sıra özellikle bacakları çalıştıran bisiklet sporunun kadınların selülit sorunu için en uygun aktivitelerden biri olduğu bilinmektedir. Bisiklet sporunda ağırlıklı olarak bacak kaslarının çalışması, selülite neden olan bölgede kasların güçlenerek, yağ tabakasının oluşumunu engeller. 

Peki, açık havada bisiklet kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?
  • Sıvı kaybına dikkat edilmeli. Mutlaka su şişesi taşınmalı. Yola çıkmadan önce sıvı alınmalı. Yoğun yapılan antrenmanlarda tuz ve mineral kaybı göz önüne alınmalı. Takviye olarak soda ve tuzlu içecekler alınabilir.
  • Sporcu içeceklerini tavsiye ediyoruz. (Evde de hazırlanabilir. Bir kabın içine eşit ölçülerde elma suyu ve soda konup karıştırılmalı. Soğutulup yola çıkarken yanına alabilirler. Mineral alımını dengeler ve meyve şekeriyle enerji alımını sağlar.)
  • Koruyucu malzeme çok önemli. Kask, eldiven, dizlik ve dirseklik takılmalı.
  • Şehir içinde kullanıyor ise reflektörlerin iyi olmasına dikkat etmeli. Arka ve ön ışık mutlaka kullanılmalı.
  • Sara ve hemofili (Kan hastalığı) hastaları özellikle yaz aylarında sıcak saatlerde bisiklet kullanmamalı ! Veya doktor kontrolü altında bisiklet kullanmaya özen göstermelidirler ! (bisiklet turu düzenlediğiniz ekibin içinde doktor ve ekipman bulunmalıdır!)
  • Herhangi bir hastalığı olan, 35 yaş üstü erkek, 40 yaş üstü kadınlar, sigara içenler, yoğun stres altındakiler, şeker, tansiyon hastaları ve aşırı kilolular doktor kontrolünde efor testinden geçtikten sonra spora başlamalı. Bisiklet kullanımının bir alışkanlık olduğu, bisikletin ana ulaşım araçlarından biri olduğu İsveç, Hollanda, Belçika gibi Avrupa ülkelerinde kalp hastalıkları daha az görülmektedir. Ülkemizde ise bisiklet hala bir sünnet hediyesi olarak algılanmakta, çocukların bir eğlence aracı olarak düşünülmektedir. Dünyada en faydalı icatlar arasında sayılan bisiklet, umarız ülkemizde de hak ettiği yeri bulacaktır.

Kaynakça

Friday 6 August 2010

Bisiklet üzerine çeşitlemeler

Gürcan Banger'in "Anlamsızlaştırma" ile ilgili yazısı ilgi çekici.

http://duyguguncesi.wordpress.com/2010/05/10/anlamsizlastirma/


1950 li yıllarda Amerikan rüyası olarak tanınan ekonomik - emperyal yaklaşımın eleştirisini bugün daha iyi anlar durumdayız. 1960 lı yıllarda Beat ve Hipi gençlik akımlarının üzerine titreyerek korumaya çalıştığı protest duruşun dahi içini boşaltmayı beceren bu ticari felsefe, bugün birçok değerimizin içini boşaltarak anlamsızlaştırmayı sürdürüyor.

Bisiklete binmenin kişisel zevk ve eğlencesi dışında politik ve toplumsal bir hareket ve haklar bütünü olarak algılayanların en büyük düşmanı yine aynı ticari felsefe olarak karşımıza çıkmakta. Bizler Critical Mass ile bir araya geliyor ve taleplerimizi ifadeye çalışıyoruz. Bisiklet topluluk veya Dernek çatıları altında toplanarak daha güçlü duruş sergilemeye çalışırken bisiklet camiasında ciddi bölünmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Peki bölünmenin anlamı bizim için nedir? Temelde birleşerek güç kazanmaya ya da güç olmaya çalışan bizlerin alın terlerimizle kurduğumuz yapının içinin boşaltılması yani anlamsızlaştırılmasıdır. Kişisel çabaların ve yol hikayelerinin , toplu sürüşlerin sanatsal ya da duygusal olmasının ötesine geçebilmesi için tabanınızın güçlü olması gereğini anlamak sanırım her bisiklet sever için mümkündür. Politik mantık der ki : Eğer birleşmiş ve güçlü bir tabanınız varsa ve bir çatı altında toplanmışsa, o zaman taleplerinizin bir anlamı ve yaptırım gücü olur ! Aksi halde dünya kupasında vuvuzela çalmanın ötesine geçmek mümkün değildir.


Ticari dünyanın yaptırım gücünü de yadsıyamayız. Yadsıyamadığınız gücü eğer kontrol edemiyorsanız; o sizi kontrol edecektir er geç. Bu durumda yapılması gereken bir uzlaşmadan daha çok birleşmiş bir çatı altında toplanmak ve ticari gücün kendi amaçları ile bizim amaçlarımızı en mantıklı yolda birleştirip aynı hedefe yöneltmektir. Eğer ticari amaç kendi hedefini bizim belirleyeceğimiz rota içinde bulabilirse; bizim onu yönetmemize de gönüllü olarak izin verecektir. Biz ne istiyoruz ? Bisiklet Kanunu, Bisiklet Yolları. Peki ticari güç ne hedefliyor. Daha çok bisiklet satabilmek ve daha çok gelir. O halde açıkça görülüyor ki zaten ortada bir paralel zemin mevcut. Bisikleti ile yol yapmaya çekinen çoğunluk Bisiklet Kanun gücü ve çağdaş bisiklet yolları ile daha çok bisiklete eğilecektir. Bu durumda ya bisikleti daha kısa sürede eskiyecek ya da ilgi alanı bisiklet olarak artacağı için yeni bir bisiklet ilgisini daha kolay çekecektir. Daha çok insan daha çok ve yeni bisikletle ilgilenecektir. Eskiyenler daha çok servis ve yedek parça tüketecek; yeni bisiklet ve yan malzeme satışları hızlanacaktır. Bisiklet için alt yapı iyileştikçe; bisiklet kullanıcı sayısı artacaktır. Görünen köy kılavuz istemezmiş. Deniz olmayan yerde mayo , deniz terliği, palet satamazsınız. Yazlıkçı olmayan tatil beldesinde yazlık ev malzemeleri veya yazlık balkon mobilyaları satamazsınız. Bisiklet kanunu ve bisiklet yolunuz yoksa sınırlı sayıda ve ancak çılgın bisikletsever olacaktır; asıl büyük çoğunluğa ulaşmak istiyorsanız, artık ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.


Bisiklet camiasına iyi sürüşler diliyorum. Sevgiyle Pedallayın :)