Thursday, 2 June 2016

Bir Bireyin Sağlıklı Olduğunu Nasıl Anlarsınız?


Sağlık konusundaki anlayışımızı değiştirmemiz gerektiğini, NIMH (Amerikan Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü) Direktörü Thomas R.Insel'in 2013 tarihli konferansından ve daha sonra yayımlanmış akademik makalelerden anlamaktayız. Bugüne dek insan sağlığının bedensel ve ruhsal sağlık olarak tanımlanmış olmasına ve asıl risk taşıyan faktörün bedensel sağlık olduğuna inanmış olmamıza karşın; yapılan araştırmaların ortaya koyduğu gerçek bu anlayışında dışında yeni bir bakış açısı kazanmamıza olanak sağlıyor. Bu durum daha çok, fizikteki klasik mekaniği uzun yıllar fiziğin kendisi sanmamıza rağmen; kuantum mekaniğin geliştirilmesi ile asıl gerçek olanın parçacık ve enerji alanları düzeyinde olduğunu anlamamız durumuyla benzerlik gösteriyor. Fizikteki sonunun kaynağı, dışımızda gözlemlediğimiz dünyanın büyük, elle tutulur ve görülebilir nesnelerden oluşmuş olmasının yarattığı yanılgının sonucuydu. Büyük nesnelerin iç dünyasını anlamaya başladıkça, işleyişin nesneler düzeyinde olmadığını; aksine gözle göremediğimiz, algılayamadığımız partikül-enerji dünyasında yaşandığını ve bunun sonuçlarını nesneler üzerinde gözlemlediğimizi anlamamıza dayanmaktadır. Thomas Insel, bu noktaya atıfta bulunarak; sağlımızın aslında bir bütün olduğunu ve altında yatan nedenlerin sinir sistemimiz ve beynimizde gerçekleştiği bakışına ulaşılmasında ilk adımı atanlardan biri olmuştur.

"Thomas Insel: Toward a new understanding of mental illness"https://www.ted.com/talks/thomas_insel_toward_a_new_understanding_of_mental_illness

Ölüme neden olan hastalıklar için aids, kanser ve kalp krizi, inme gibi sorunların başı çektiğine inanmış olmamıza karşın; İstatistiki yöntemlerle ölümlerin nedenlerine ilişkin yüzdesel dağılımına baktığımızda; intihar, saldırı, trafik kazaları, (savaş) gibi faktörlerin asıl nedenleri oluşturduğunu görmekteyiz. Bu föktörlerin kökenini araştırdığımızda ise, beyin bozukluklarının (eski ifadesiyle ruh sağlığı veya kişilik sorunlarının) asıl nedeni oluşturduğunu bulmaktayız.

The Chemistry of Life: The Human Body - By Michael Schirberhttp://www.livescience.com/3505-chemistry-life-human-body.html

Öte yandan bedenimiz 60 kimyasal elementin dengeli bulunması ve çalışmasına bağlıyken; beyinimiz için durum oldukça kompleks. 100'ün üzerinde nörotransmit ve 50'nin üzerinde peptid tespit edilebilmiştir.

Brain Basicshttp://www.nimh.nih.gov/health/educational-resources/brain-basics/brain-basics.shtml

Neurotransmitterhttps://en.wikipedia.org/wiki/Neurotransmitter

Neuroscience, 2nd editionhttp://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK10799/

Bütün bu bilgilerin ışında bir bireyin sağlıklı olabilmesi, moleküler biyolojik seviyedeki kimyasalların beden ve beyin üzerinde dengeli bulunması ve dengeli çalışmasına bağlıdır. Bu durumu sağlamak tam olarak henüz elimizde değildir. Doğuştan gelen genetik dna sorunları; diğer bir deyişle kalıtımsal sorunlar bireyin sağlıklı gelişmesine olanak veremediği durumlarda ya da yaralanma sonucu ortaya çıkan anomaliler nedeniyle oluşan sorunlara tam olarak çözüm üretilememektedir. Bu yüzyıl içinde yapılan analiz ve test çalışmalarının, gelecek yüzyıl içindeki geliştirmelere kaynak oluşturacağını da unutmamak gerekir.

Öte yandan sağlıklı bir bireyin; sağlığının sürdürülebilirliğini sağlamak yine bireyin kendi elindedir. Bunun için beslenme, çevresel faktörler, dinlenme, sportif aktivite ve bilinç seviyesini yükseltmek için sürekli eğitim gerektiğini akıldan çıkarmamak gerekir.

Eğer psikoloji, nöropskikoloji ya da tıbba farklı bir açıdan bakma konusunda açıksanız; aşağıdaki David Anderson'nun konuşmasını ayrıca dinlemenizi öneririm. Eğer bu konuşmadaki ana fikri, tüm tıb alanına aktaracak olursanız; yukarıda açıklamaya çalıştıklarımın daha netlik kazandığını fark edeceğinizi umuyorum.

David Anderson: Beyniniz bir kap kimyasal çorbadan daha fazlasıdır
https://www.ted.com/talks/david_anderson_your_brain_is_more_than_a_bag_of_chemicals?language=tr

Sağlıkla kalın.

No comments:

Post a Comment