Ne zaman özleriz? Bazen uzun zaman görmediğimiz birini özlediğimizi hissederiz. Neden?
Çok hareketli bir yaşam içinde, çalışıyor, akşamları arkadaşlarınızla eğlenceli zaman geçiriyorsanız, geziyor, eğleniyorsanız; bu durumdan memnun ve mutlu olduğunuzu hissediyorsanız, uzun zamandır görmediğiniz kişiyi anımsamazsınız. Arada kısa durgun zamanlarda aklınıza gelse dahi tam bir özlem hissetmezsiniz.
Fakat bu hareketli ve neşeli yaşamınız bir nedenle kesintiye uğrayacak olursa ya da hareketli yaşamınız sizi eskisi kadar mutlu etmiyor ve neşelendirmiyorsa; işte bu durumda zihin refleks olarak daha mutlu hissettiği anları, dolayısıyla anıları arama eğilimi gösterir. Şimdiki zamanla geçmiş anılarını karşılaştırır. Serotonin seviyesini koruma eğilimi olarak tarif edebiliriz. Bu noktada zihin aradığı anılar içinde mutlu olduğu zamanları tespit eder. Böylece o anlara bağlı anıları çağırma yani anımsama eğilimi gösterir. İlgili anılardaki kişiler hafızamızda belirir. (Beyin dinamik bir yapıdadır; bu nedenle anımsama oldukça karmaşık bir işlemler bütünüdür. Beynin çok farklı noktalarına kayıt edilmiş verilerin çağrılması ve bir bütün hale getirilmesi aslında başlı başına ayrı bir konudur.) Onlarla veya o kişiyle mutlu hissettiğimiz anılar canlanmaya başlar. İşte bu nokta özleme duygusunu hissetmemize neden olur. (Serotonin seviyesinin tetiklemesiyle amigdala üzerinde özlem duygusu olarak hissettiğimiz nörorolojik kimyasal işlemler bütünüdür.) Yeniden o kişiyle birlikte geçirilecek zamanın yine sizi eskisi gibi mutlu edeceğini varsayarsınız.
Özleme duygusunun sizi, o kişiye ulaşma ve aramaya yönlendirdiğini fark edersiniz. Teknik detaylara girilmeden özetlendiğinde görüldüğü gibi çok karmaşık değildir. Serotonin seviyesini koruma eğiliminin, durağan zamanlardaki yan etkisidir. Yaşlı bireylerin gençlik zamanlarını özlemeleri, anılar içinde sürekli gezinti halinde olmaları da bu yüzdendir.
Eğer mutlu ve iyi bir çocukluk dönemi geçirmişseniz ancak şimdiki yaşantınızdan memnun değilseniz, çocukluk günlerinizi özlemeniz de aynı nedenledir.
Sevgiler
No comments:
Post a Comment