Friday, 6 August 2010

Bisiklet üzerine çeşitlemeler

Gürcan Banger'in "Anlamsızlaştırma" ile ilgili yazısı ilgi çekici.

http://duyguguncesi.wordpress.com/2010/05/10/anlamsizlastirma/


1950 li yıllarda Amerikan rüyası olarak tanınan ekonomik - emperyal yaklaşımın eleştirisini bugün daha iyi anlar durumdayız. 1960 lı yıllarda Beat ve Hipi gençlik akımlarının üzerine titreyerek korumaya çalıştığı protest duruşun dahi içini boşaltmayı beceren bu ticari felsefe, bugün birçok değerimizin içini boşaltarak anlamsızlaştırmayı sürdürüyor.

Bisiklete binmenin kişisel zevk ve eğlencesi dışında politik ve toplumsal bir hareket ve haklar bütünü olarak algılayanların en büyük düşmanı yine aynı ticari felsefe olarak karşımıza çıkmakta. Bizler Critical Mass ile bir araya geliyor ve taleplerimizi ifadeye çalışıyoruz. Bisiklet topluluk veya Dernek çatıları altında toplanarak daha güçlü duruş sergilemeye çalışırken bisiklet camiasında ciddi bölünmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Peki bölünmenin anlamı bizim için nedir? Temelde birleşerek güç kazanmaya ya da güç olmaya çalışan bizlerin alın terlerimizle kurduğumuz yapının içinin boşaltılması yani anlamsızlaştırılmasıdır. Kişisel çabaların ve yol hikayelerinin , toplu sürüşlerin sanatsal ya da duygusal olmasının ötesine geçebilmesi için tabanınızın güçlü olması gereğini anlamak sanırım her bisiklet sever için mümkündür. Politik mantık der ki : Eğer birleşmiş ve güçlü bir tabanınız varsa ve bir çatı altında toplanmışsa, o zaman taleplerinizin bir anlamı ve yaptırım gücü olur ! Aksi halde dünya kupasında vuvuzela çalmanın ötesine geçmek mümkün değildir.


Ticari dünyanın yaptırım gücünü de yadsıyamayız. Yadsıyamadığınız gücü eğer kontrol edemiyorsanız; o sizi kontrol edecektir er geç. Bu durumda yapılması gereken bir uzlaşmadan daha çok birleşmiş bir çatı altında toplanmak ve ticari gücün kendi amaçları ile bizim amaçlarımızı en mantıklı yolda birleştirip aynı hedefe yöneltmektir. Eğer ticari amaç kendi hedefini bizim belirleyeceğimiz rota içinde bulabilirse; bizim onu yönetmemize de gönüllü olarak izin verecektir. Biz ne istiyoruz ? Bisiklet Kanunu, Bisiklet Yolları. Peki ticari güç ne hedefliyor. Daha çok bisiklet satabilmek ve daha çok gelir. O halde açıkça görülüyor ki zaten ortada bir paralel zemin mevcut. Bisikleti ile yol yapmaya çekinen çoğunluk Bisiklet Kanun gücü ve çağdaş bisiklet yolları ile daha çok bisiklete eğilecektir. Bu durumda ya bisikleti daha kısa sürede eskiyecek ya da ilgi alanı bisiklet olarak artacağı için yeni bir bisiklet ilgisini daha kolay çekecektir. Daha çok insan daha çok ve yeni bisikletle ilgilenecektir. Eskiyenler daha çok servis ve yedek parça tüketecek; yeni bisiklet ve yan malzeme satışları hızlanacaktır. Bisiklet için alt yapı iyileştikçe; bisiklet kullanıcı sayısı artacaktır. Görünen köy kılavuz istemezmiş. Deniz olmayan yerde mayo , deniz terliği, palet satamazsınız. Yazlıkçı olmayan tatil beldesinde yazlık ev malzemeleri veya yazlık balkon mobilyaları satamazsınız. Bisiklet kanunu ve bisiklet yolunuz yoksa sınırlı sayıda ve ancak çılgın bisikletsever olacaktır; asıl büyük çoğunluğa ulaşmak istiyorsanız, artık ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.


Bisiklet camiasına iyi sürüşler diliyorum. Sevgiyle Pedallayın :)