Monday, 30 September 2019

Earth Tectonic Plates and Earthquake Prediction Hypothesis


Earth Tectonic Plates and Earthquake Prediction Hypothesis

I know the title is strong for a theoretical physicist because I am not geologist. However the idea I will highlight here may trigger another useful techniques to help all humanity.

Well, What we know and How do geologists measures?

We know the areas of earth tectonic plates. This is one good thing on the hand. 

Second of all, geologists measure movements of continents or crust movement by gps if the area is on the surface or sound waves if it is under the ocean or sea. 

Third, also we know the sediment types of the area which is useful to understand the chemical composition.

The very hard problem is if two tectonic plates do not move (locked) because of it is so dry than it is very hard to measure the movement. However I hope laser measuring instrument may help for very small movements if it is smaller than 1cm. It is very critical to measure those locked plates because we can not predict if we can not measure the movement. If we don't have any data than earthquake will be expected event in unexpected date.




The Prediction Hypothesis

I believe we have enough realtime data but we don't know how to use and/or we don't have realtime data so we can not predict exactly.

Prediction can not give definite date however we can understand how close the date is.

1. Calculate the mass of diffent tectonic plates. Also volume will give us density of the tectonic plates.
2. Measure monthly movement of the tectonic plates.
3. Measure the heat exchanges of the surface. (geologist measure gas emissions out of the surface).
4. Sediment and/or rock types which will give chemical compositions of different tectonic plates.

Now, if we can measure and calculate all of those above than we can calculate the pressure on each other tectonics plates.

If we can calculate the pressure tectonic plates on each other than we can calculate the endurance time of each compositions depending on the pressure and heat.




The similar technique to calculate the endurance of metals or rocks under piston pressure unit.

The complicate part is to add vectorial pressure and to obtain realtime data from the tectonic plates to calculate the correct pressure, mass, volume, heat, movement.

I don't think it is easy job however I believe geologists can measure the most accurate date by following earthquake prediction hypothesis.

Tectotic rock movements emit electric and electromagnetic waves as well as heat and sound as a result of friction. Therefore, placing EMF sensors that measure electromagnetic field changes with interconnected MEMS-based electrical field measurement sensors in areas such as meteorology sensors, we can be notified a few hours before the earthquake occurs actively and even a few days before with more precise measurements.

Hypothesis #2






On the other hand; once the threshold passed over 180000..200000 Gigajoules energy of tectonic plates' pressure than it should draw the pattern of the energy pattern of the crust into air as a result of quantum entanglement. If there is distinguishable (visable) molecules in the air than we must see the pattern of energy variance (diffusion) by our eyes on the vapor, water (rain), dust etc.

On the other hand, physicists believe neutrinos are the particle does not interact or interact very low level with other particles and materials. However we don't have direct evidence that neutrinos do not interact however they believe between 100 billion to 100 trillion neutrinos pass inside of earth every second.
https://icecube.wisc.edu/news/view/546
https://ase.tufts.edu/cosmos/view_chapter.asp?id=37

First of all we should understand that the difference between 100 bilion and 100 trillion is huge. But a definite fact never indicate a huge gap. Because labs prove theories in sigma 6 otherwise it still sits as a hypothesis. This means we still don't know neutrinos enough and we can not measure it as expected. Once we understand the nature of neutrinos than we can measure and use the particle. I assume we can use neutrinoes to take "a kind of" XRay of structure of earth. If we can do that one day than neutrino will be another option to monitor the movements & pressure on tectonic plates and many more. So We can understand what causes the movement and when a earthquake will happen definite in time and place.

What does the information I give about the earthquake do in practice? 
Let me tell. About 24 years I realize that earthquakes trigger eachother. This has never happened in north&south direction but west&east direction if it is more than 5 richter magnitude. 
When there is a trigger level of energy discharge, the area that energy can reach in the east-west direction is calculated. Plates with energy accumulation are marked in the areas that enter the area. And the public is warned. Color can be given according to the density of energy accumulation in the plate. I'm talking about a day or two days. This type of application can be done as a possible tsunami warning. Of course, building control is a fact that its modernization is in the first priority.

  


Thank you for reading.


Monday, 2 September 2019

2050 yılında dünya


Eminim 2050 yılında dünyanın nasıl olacağını anlatan film, belgesel ya da yazılardan birini görüp; okumuşsunuzdur. İçinizi karamsarlık kaplamış veya uçan arabalar, pırıl pırıl bir teknoloji dünyası gözlerinizi kamaştırmıştır.

Öncelikle her iki senaryo da olmayacak. Ama her iki senaryo da olacak. Biraz karışık gibi sanırım. Şöyle.. insan, yapısı itibariyle kendine olması gerektiğinden fazla anlam yükleyen ve değer veren bir canlı türüdür ki ben de bir insanım. Onun için bu tanımı iyi biliyorum. Bu sebepledir ki başına gelinceye dek görmezden gelme ve rahat, konforlu yaşamını sürdürme alışkanlığındadır. Zenginleştikçe, bu alışkanlığı daha derinleşir. Fakir ülkeleri, açlıktan ölen çocukları görmezden gelir. Çünkü onun gündelik yaşamında bu tablolar yoktur. Sokaktaki evsiz, aç ve işsiz insanları umursamadan yaşar. Orman yangınları, talanları, betonlaşmayı, çocuk tacizlerini umursamaz. Çünkü onun yaşantısında bunların hiçbiri yoktur. Aaa evet tweet atmıştır. Eleştirmiştir. Ya da belki şunun bunun yandaşı olmuştur. Belki bundan bir çıkar elde edecek kadar alçak bir kişiliğe "pardon" kişiliksizliğe sahiptir. 

Durum her ne olursa olsun; hangi siyasal yönelime sıcak bakarsa baksın ya da çıkarcının, şerefsizin teki olursa olsun umursamayan devasa bir düşman hızla yaklaşıyor. Adı : İklim Değişimi. Yönelimlere aldırmadan herkesi yok edecek bir düşman yaratmayı başardık. Artan sıcaklarla birlikte bulaşıcı hastalıkların tavan yapacağı günleri de görmeye çok az kaldı. Bakteriler ve virüsler hızla çoğalıp, mutasyonlara uğrayacak. Ben 5 ila 10 yıl diyeyim; siz 15 ila 20 yıl deyin. Yıllar, göz açıp kapayıncaya dek geçip gidiyor. Ve o gün mutlaka çok yakında gelecek.



Amma da karamsar bir tablo çizdin diyeceksiniz. Doğru. Tablo, tahmin edebildiğinizden çok daha karamsar olacak. Kirlilik, anormal hava olayları, sıcaklar, yükselen deniz seviyesi ile su altında kalan şehirleri göreceğiz. Ormanları, tarımı, hayvanları, temiz su kaynaklarını, temiz solunabilir havayı kaybedeceğiz. Benim hayatımda bunlar yok diyecek kimse kalmayacak. Binalar yükselecek ve etrafı kaplanacak. Böylece iklim olaylarından, kirli havadan kendimizi korumaya çalışacağız. Fakirler, yer altına inecek. Benzer, korunma düzenini orada kurmaya çalışacaklar. Bu arada teknoloji epey ilerleyecek. Uçan araçlar, devasa kule şeklinde binalar olacak. Robotlar olacak. 2050 yılına geldiğimizde tablonun iki yüzü de olacak. 

Fakat kısa süre sonra, bunun sürdürülebilir olmadığı anlaşılacak. Çünkü sistem tersine dönmüş ve dünya bir tür buzul çağına girmiş olacak. Eğer mucizevi bir enerji kaynağı bulunamazsa ki 100 yıl içinde nötrinoları veya yapay fotosentezi verimli kullanmayı ya da soğuk füzyonu yine bilmiyor olacağız. Bu nedenle birkaç yıl içinde herkes duvara çarpmış olacak. Çoook zenginleri uzay istasyonuna veya ay üstünde kurulacak tesislere taşımış olacaklar ama rahatına düşkün bu grubun orada benzer rahatlığı yaşayamaması da onlar için itici gücü oluşturacak. Her gün, vakumlu bir hortuma işemek veya pat pat yapmanın ne kadar bıktırıcı olduğunu öğrenecekler. Yer çekimsiz ortamda dar hareket kabiliyetinin zavallığını yaşayacaklar.

Yani, fakirleri ve dünyayı olduğu gibi bırakıp yeni bir yaşam kurmayı deneyecekler. Evet olamadığını anlamaları çok uzun sürmeyecek. Ben diyeyim 5 ila 10 yıl; siz deyin 15 ila 20 yıl. 

Eeee nüfusun çoğuna ne olacak dediğinizi duyar gibiyim. Ne yazık ki güney yarım kürede başlayan ilk ve yaşanmaz etkiler; milyarca insanın kuzeye göç etmesine neden olacak. Kuzeydekiler ise; ellerindeki rahatı ve kaynakları paylaşmak istemeyecekler. Doğal sonuç : Savaş. ve çok sayıda ölüm. Fakat bu kargaşa 2039 - 2045 yıllarında yaşanacak. Sonra yine doğal bir denge haline oturacak.

Bütün bunların işe yaramadığını anlayan insan, her zaman yaptığını yapacak. Anlamak ve öğrenmek için duvara çarpması ve gidilecek yol olmadığını iyice görmesi; yaşamının tehdit ediliyor olması gerekecek.

İşte bu noktada ciddi bir çalışma başlatılacak. Okyanuslardaki mikro ve makro plastiğin temizlenmesi için bakteri formasyonları geliştirilecek. Aynı bakteri grubu aynı zamanda karbon atıklarını yiyebilme yeteneği ile donatılacak. Ben diyeyim 15 ila 20 yıl; siz deyin 10 ila 15 yıl içinde okyanuslar ve hava temizlenmiş; bakteri yiyecek bulamadığı için topluca ölmüş olacak. Bundan sonra sistemin buzul çağından normal dönemine dönmesi için kutuplarda buzul üretme ve geri kalan coğrafyada buzulları temizleme çalışmaları başlayacak. Bunun için sıvı hidrojen ile buzul üretme ve güneş ışınlarını uydular yardımı ile tüm coğrafyalara mercekler ile yönlendirme çalışmaları yapılacak.

Şimdi sırada ağaçların ve tabiatın canlandırılması çalışması olacak.
Elde kalan tohum ve fidanlar yoğun biçimde üretilip dünyaya ekilecek. Hepsinin sağlıklı büyümesi için tam kontrol sistemi kurulacak ve uydular yardımı ile her gün, her saniye kontrol edilecek ki bir densiz bunları yakmaya kalkmasın. Deli her dönemde delidir. Çıkarcı da her dönemde çıkarcıdır. Şerefsizin ise dönemi bile yoktur.  

2100'lü yıllara gelindiğinde dünya olması gerektiği gibi mas mavi güzel bir gezegene dönüşmüş olacak. Bu tecrübe, yüz yıllar boyu insanlar arasında anlatılacak. İnsanlığın tek bir amaç uğruna birleşmesi; ülke ve milliyet kavramlarının yok olmasına, siyaset ve politikanın yerini bölgesel dünya konseylerinin tek çatı altında birleşerek yer almasına neden olacak.

Bir ihtimal, 2100'lü yılların ortalarına geldiğimizde kaynak kökenli paylaşım sistemine geçilecek. Bilinen tüm ticari, parasal, bankasal sistemler terk edilecek. Kaynak kökenli paylaşım modeli sayesinde kimse temel-eğitim-sağlık ihtiyaçları veya çocuğunun temel ihtiyaçları için endişe etmek ve çalışıp elde etmek zorunda kalmayacak. Kaynak köken sistemi, kaynakların eşit olarak dağıtılmasını esas alacağından; insanların yaşamsal amaçları temel ihtiyaçlarını karşılamak değil, araştırma-geliştirme-uyum-denge ve bilmediklerimizi öğrenmek, anlamak üzerine şekillenecek. Bu sayede insanlık evrimden hızlı gelişmeyi sağlamış olacak. Bu olasılığın gerçekleşmemesi; aynı kısır döngünün (savaş-tüketim-açlık-fakirlik-kirletme ve çöküş) tekrarlanması anlamına gelecek. Ve insanlık dünya üzerinde varolduğu günden beri neredeyse evrimsel açıdan hiç yol alamamış ve aynı yörüngede dönen bir organizma olmanın ötesine geçememiş olacak.