Off-Road sürüş yapanları şimdilik konumuzun dışında tutucak olursak spor, ulaşım ve turizm ana başlıkları altında değerlendirmeye çalışabiliriz. Tüm bunların dışında bisiklet kolay fark edilir, çarpıcı ve kitleye kolay ulaşan bir reklam türüdür. Bu sebeple çevreci gruplar tarafından kullanılan bir reklam aracı veya mesajın teması olma niteliğini de bünyesinde taşımak zorunda kalmıştır. Ülkemizde bisikleti temsilen tek resmi kurum mevcuttur. Türkiye Bisiklet Federasyonu. Bu kurum bisikletin spor olma özelliğini ön plana çıkartır ve odaklandığı konu yalnızca spor ve yarışlardır. Oysa yukarıda ifade ettiğimiz gibi konunun başka ana başlıkları mevcuttur. Bunların tamamını karşılayacak bir kurum henüz ülkemizde mevcut değildir. Farklı illerde bulunan bisiklet dernekleri bisikletin turizm tarafına yönelmişlerdir. Ve henüz birkaç ilimizde bisikletin ulaşım yönü fark edilmiş ve bu konuda projeler geliştirilmiştir.
Ancak tüm yönleriyle birlikte ele almak gerektiği açıktır. Bisiklete binmesini bilmiyorsanız veya yanlış sürüş yapıyorsanız hem sağlınız açısından hem de yol güvenliğiniz açısından güvende olduğunuzu ve doğru birşey yaptığınızı tam olarak iddia etmek mümkün değildir. Öte yandan bisiklete binmesini ne kadar iyi bilirseniz bilin, onu kullacağınız güvenliğinizin sağlandığı bir bisiklet yolunuz, yol ve güvenlik işaretleriniz yoksa yine boşa kürek çeker durumdasınız. Çünkü çok küçük bir sporcu kitle içinde sıkışıp kalmış bir araç olmaktan öteye gidemeyecektir.
Gördüğünüz gibi her yönden bir bütünlüğün sağlanması zorunludur. Okul eğtimleri ve kanunlarla desteklenmediği sürece teknik alt yapı da tek başına yeterli olamayacak ve bisiklet milyonların güvenle kullandığı bir araç haline gelemeyecektir.